24 Ekim 2010 Pazar

Kara Ölüm’ün Viyana’ya bıraktığı hatıra: Viyana Veba Sütunu

 Tarihe “kara ölüm” olarak da geçen veba salgını dünya üzerinde oldukça büyük bir yıkıma neden olmuştur. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği salgının izlerini Viyana’da da görmek mümkün. Viyana’nın göbeğinde bulunan Kral 1.Leopold tarafından yaptırılan anıt, bu salgında ölen binlerce insanın anısına dikilmiş.

Viyana’nın en tanınmış sanat eserlerinden biri olan Veba Sütunu, Viyana açısından önemli bir tarihi olaya işaret ediyor. 1693 yılında yapımı tamamlan anıtın inşasında birçok mimar ve heykeltıraş görev almış. Sütun bugün Viyana’nın en dikkat çeken tarihi anıtlarından biri.  Şehrin veba hastalığından kurtulmasının şerefine dikilen anıt Viyana’nın merkezi sayılan Graben’de bulunuyor.

Avrupa’yı kasıp kavuran ve tarihe Büyük Veba Salgını olarak geçen hastalık yayıldığı dönem içerisinde nüfusu 75 milyon olan Avrupa’nın üçte birinin salgına yakalanarak ölmesine neden olmuştur. Veba’nın bu denli etkili olmasının en büyük nedeni hastalığın neden kaynaklandığının anlaşılamaması ve ilacının bulunamayışıdır.

Salgın ilk olarak Uzak Doğu’da ortaya çıkmış ticaret amaçlı yapılan İpek Yolu kervanları vasıtasıyla hastalık virüsü geniş alanlara yayılmıştır. Veba’nın Avrupa’ya ulaşması ise oldukça ilginçtir. O dönemde Rusya’ya hakim olan Tatarlar, Cenevizlilerin ellerinde tuttukları  Kırım `daki Kefe Kalesi’ni kuşatırlar ancak ordu hastalıktan perişan olunca kuşatmadan vazgeçmek durumunda kalırlar. Vebaya Cenevizliler’in sebep olduğuna inandıkları için bu hastalıktan ölmüş askerlerin cesetlerini mancınıklarla Cenevizliler’in kalesine fırlatırlar. Cenevizliler cesetlerden hemen kurtulsalar da virüs onlar arasında da hızlı yayılır.
Hemen ardından gemilerine binip Akdeniz `e doğru açılan Cenevizliler uğradıkları limanlara hastalığı da götürürler. Avrupa’ya ulaşan virüs tarihte yaşanan en büyük yıkımlardan birine yol açar.

Salgın çeşitli tarihlerde tekrar baş göstermiş Viyana’da ise 1679 - 80 yıllarında 75 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Salgının dünya üzerindeki etkileri 18.yüzyılın sonlarına dek sürmüştür. Veba salgınlarının bilançosu önemli bir tarihi gerçeğe de işaret etmektedir. Vebadan en az etkilenen ve en çabuk kurtulanlar salgının çıktığı bölgeye yakın olmalarına rağmen Müslüman nüfusa sahip ülkeler olmuştur. Bunda Müslümanların temizliğe büyün önem veriyor olmalarının etkisi büyüktür.

Veba nedir?
'Kara Ölüm' olarak bilinen veba kurbanlarının şikâyetleri ağrılar, ateş ve bulantıyla başlıyordu. İnsanların dirseklerinde ve kasıklarında mor kabarıklıklar oluşuyor ve kısa sürede yumurta büyüklüğüne ulaşıp sertleşiyordu. Bu yumurtalar patladığında içinden pis kokulu siyah bir madde fışkırıyordu ancak bu rahatlama kurban için çok geç oluyordu. Çünkü hasta beş gün içinde ölüyordu. İleri derece salgınlarda ise daha hızlı ölümler gerçekleşebiliyordu.

Nasıl sona ermiştir?
Veba virüsü insandan insana yayıldıkça daha güçlü hale gelmiş ve bulaştığı bünyeyi daha kısa zaman içinde ölüme götürmeye başlamıştır. Salgında ölümlerin hızlı olması virüsün insandan insana geçmesini ve daha uzak yerlere ulaşmasını bir nebze engellemiş, bir süre sonra ise veba salgını tamamen sona ermiştir.

Kedi katliamı!
Veba hastalığının nedenini bir türlü bulamayan Ortaçağ Avrupa insanı, salgının cadılardan kaynaklandığını düşünerek birçok masum insanı yakarak öldürmüştür. Bu vahşetten kediler de payını almıştır. Kediler sırf karanlıkta gözleri parladığı için cadıların" büyülü hayvanları olarak görülmüş ve katledilmişlerdir. Ancak insanlar bu yaptıklarının cezasını ağır bir şekilde ödemişlerdir. Avrupalılar kedileri öldürerek salgına karşı en birinci savunma hatlarını kaybetmiş oluyorlardı. Çünkü veba salgını, öteki adıyla Yersinia Pesüs yaygın bir fare biti tarafından taşınıyordu. Ortaçağda her yer fare doluydu. Kanalizasyon ilkeldi. Caddeler insan dışkısı, çöp ve ölü hayvan artıklarıyla doluydu. Kara veba, hastalığı taşıyan bitlerin fareler yoluyla yayılması sonucu artmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder