23 Ekim 2010 Cumartesi

Çok çirkin hareketler bunlar!

Ekranlardaki kirlilik son haddinde. Dizilerdeki ahlaksız yaşantılar, küfür, argo maalesef eğlence kültürünün en önemli parçası haline geldi.  
Kanal D’nin reytingi hayli yüksek olan eğlence programı ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ bu tür programların başını çekiyor. Programın özellikle lise çağındaki gençler tarafından takip ediliyor olması sıkıntının çıkış noktasını oluşturuyor. Programın çekildiği tiyatro salonuna da özellikle liseli gençler davet ediliyor.

Skeçlerde en çok değinilen konuların başında karşı cinsle olan ilişkiler geliyor. Bu diyaloglar bazen ebeveyn ve çocuk arasında geçiyor ya da arkadaş arasında. Ancak şu bir gerçek ki, özellikle ergen yaştaki gençlerin cinselliğe gösterdikleri büyük hassasiyet bu programda acımasızca sömürülüyor.

Bir skeç esnasında mutfağın en önemli oyuncularından biri karışık bir şekilde erkeklik organını telaffuz ediyor. Ve salondakiler tarafından bu çılgınca alkışlanıyor. Mizah anlayışının bu denli ucuzlaşması bir tarafa ahlaksızlığın bu şekilde onore edilmesi insanı derin düşüncelere itiyor.

Mutfak oyuncuları, sırf insanları güldürebilmek adına belaltı senaryo dışında fikir üretemedikleri için akla, hayale gelmeyen her türlü gayri meşru ilişkileri anlatıyorlar. Birbirini aldatan eşler-sevgililer, birbirleri üzerinden cinsel fanteziler üreten arkadaşlar, sapık komşuluk ilişkileri, eşcinsellik diyalogları, evli çiftlerin akşam ne yaptıkları… Tüm bu kirli skeçler program öncesi aktarıldığı gibi lise öğrencileri önünde oynanıyor.

Bir erkek diğerine, sen bana tecavüz etsen 26 bin doları alsam, diğeri de ona aynı cümleyi kullanıp, birbirlerinin arkadan popolarına bakıyor ve ahlaksızca oyunu devam ettiriyorlar.

Bir kız gece beraber olduğu erkeği sabah terk ediyor. Ve buna gerekçe olarak böyle yapan erkeklerden intikam aldığını söylüyor. Skeci izleyen ortalama 13-14 yaşındaki liseli kız öğrenciler bunu ’korkunç’ bir şekilde alkışlıyor. Bazı erkek izleyiciler ise bir yenilgi havasında karşılıyor durumu. Finalde erkek kadını bir şekilde kandırıp, tek gecelik ilişkiyi yalnızca erkeklerin yapabileceği mesajını veriyor. Bu kez alkışlayanlar erkekler. Kim neyi, niye destekliyor? Tablo rezalet!

Ahlaksızlığın meşrulaştırılması…
Programda Aşk-ı Memnu dizisinin sapık karakteri Behlül’e sık sık atıfta bulunuluyor. Bu masum bir bakış açısıyla eleştirel bir yaklaşım olarak görülebilir. Ancak bu tür şakacıkların(!) sıklaştırılması bir zaman sonra yapılan davranışın çirkinliğini kapattırıyor. BKM’nin sevilen ismi Ersin bir oyunda Behlül isimli bir karakteri canlandırıyor. Diyaloglarda ‘Yenge’ kelimesi geçince deyim yerindeyse Ersin’in iştahı kabarıyor. Ve bu Yılmaz Erdoğan’ın deyimiyle izleyici kitlesinden reaksiyon! alıyor. Ne kadar da gülünç!

Taciz, fortçuluk, röntgencilik, elleme, sürtme… daha işlenmedik ne kaldı! Salak, geri zekâlı, aptal, mal, lan lun… Skeçlerdeki bu bol reaksiyonlu hitaplar(!) günlük hayatta kullanılır hale geldi. Özgürlük, medeni cesaret, kadının toplumdaki yeri gibi konularda gençlere öylesine mesajlar veriliyor ki akıl alacak cinsten değil.

Toplumun tüm bu yüzkaralık hareketlerine böylece oturup daha ne kadar gülünecek. Birileri sizin adınıza çıkıp bu ahlaksız hareketleri daha ne kadar ‘çok güzel’ olarak niteleyip zili çalacak. Biz bu hareketleri beğenmiyoruz deyip tehlike çanlarını çalmanın vakti gelmedi mi?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder